Dergi

  • Yazı Büyüklüğü A(-) A(+)
  • Paylaş
Ümit Turhan

1973 yılında Gülnar İlçesinde doğdu. İlk ve ortaokulu Gülnar’da okudu. Mersin Tevfik Sırrı Gür Lisesi’ni bitirdi. 1996 yılında Konya Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’ndan mezun oldu. Okan Üniversitesi Sağlık Bilimler Enstitüsü Sağlık Yönetimi Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. 1996 yılında Kamuda öğretmen olarak çalışmaya başladı. 30 Kasım 2002 tarihinde Türk Sağlık-Sen Mersin Şube Başkanı oldu. Mersin Şube Başkanlığı görevini sürdürürken 2 dönem Türk Sağlık-Sen Denetleme Kurulu üyeliği ve 4 yıl Türkiye Kamu-Sen il temsilciliği görevini yürüttü. Türk Sağlık-Sen Genel Merkezinin 5. Olağan Genel Kurulunda Sosyal İşler ve Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine seçildi.

Sağlık kurumlarında iş sağlığı ve güvenliği alarm veriyor

Türkiye’de ilk defa iş sağlığı ve güvenliği konusunu kapsamlı bir şekilde ele alan kanun, 20.06.2012 tarihinde kabul edilerek, 30.06.2012 tarih ve 28339 sayılı Resmi Gazetede yayımlandı. Bilindiği gibi daha önce iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bazı konular yalnızca 4857 Sayılı İş Kanununda 5. bölüm içerisinde “İş Sağlığı ve Güvenliği” ana başlığında 77 ve 89. maddeler arasında biçimlendirilerek uygulanmaktaydı. Dolayısıyla 6331 sayılı Kanun öncesinde, yalnızca 4857 sayılı Kanun çerçevesinde istihdam edilen işçiler için kısmi bir iş sağlığı ve güvenliği uygulaması varken memurlar, bu uygulamanın kapsamı dışında tutulmuştu.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 2. maddesindeki “Bu Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmü çerçevesinde Kanunun kapsamı ve etki alanı, yeniden tanımlanarak genişletilmiştir. Kurumlar bu kanunla az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli olarak 3’e ayrılmış risklerin yüksek olduğu hastaneler de çok tehlikeli sınıfta yer almıştır. Hastanelerin çok tehlikeli sınıfta yer alması aynı zamanda sağlık çalışanların iş sağlığı ve güvenliği açısından öncelikli risk grubunda yer aldığını göstermektedir. Yeterli korunma önlemlerinin alınmaması nedeniyle bulaşıcı hastalıklardan birçok sağlık çalışanı hayatını kaybetmiştir. Hastanelerde yaşanan şiddet olaylarıyla yaşanan vahşetler ve kimyasal maddelerin etkileri sağlık çalışanlarının sağlığını ve güvenliğini tehdit eden unsurlar olmuştur.
1 Ocak 2013 tarihi itibariyle de hastanelerde iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının başlamasının zorunlu olması ile birlikte uygulamaların sahada nasıl yapıldığını tespit edebilmek ve sağlık çalışanlarının bu konuda ne kadar bilgilendirildiklerini belirlemek adına Türk Sağlık-Sen tarafından Haziran 2014 tarihinde internet üzerinden 1152 sağlık çalışanının katıldığı bir anket gerçekleştirilmiştir.
Değerlendirme ve sonuç
Sağlık kurum ve kuruluşlarında iş sağlığı ve güvenliği konusunda ciddi eksiklerin olduğu bu araştırma ile teyit edilmiştir. İş sağlığı ve güvenliği konusunda kurumların gerekli hassasiyeti göstermediği, çalışanların bilgilendirilmediği, kurumların iş sağlığı ve güvenliği için gerekli düzenlemeleri yapmadığı görülmüştür. Sağlık kurumlarının iş sağlığı ve güvenliği konusunda alarm vermektedir. İş sağlığı ve güvenliği konusunda hastanelerin çok tehlikeli işyeri sınıflarında yer aldığı düşünüldüğünde çok ciddi sıkıntıların yaşanacağı ve çalışanların mağdur olacağı açıktır. Güvenli ve risksiz bir ortamda çalışmak sağlık çalışanlarının da hakkıdır. Bu, en kısa sürede sağlanmalıdır. Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında iş sağlığı ve güvenliği konusunda gerekli düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır.

 

SD (Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü) Dergisi, Aralık-Ocak-Şubat 2014-2015 tarihli 33.sayıda, sayfa 50-51'de yayımlanmıştır.

15 OCAK 2015
Bu yazı 3259 kez okundu

Etiketler



Sayı içeriğine ait yorum bulunamamıştır. Yorum yazabilmek için üye girişi yapınız

  • SON SAYI
  • KARİKATÜR
  • SÖYLEŞİ
  • Şehir hastaneleri hakkında düşünceniz nedir?